19 Temmuz 2017 Çarşamba
lise yıllarından anılar...
İstanbul beyoğlunda Şimdiki adı İstanbul Atatürk Anadolu lisesinde lise hayatıma başladım.
Bu yazımda size iki anımdan bahsetmek istiyorum. Aslında bahsedilecek çok anılar var fakat ben şimdilik iki tanesinden kısaca bahsedeyim.
Şimdi içmiyorum fakat sigaraya lise de başladım.Okulumuzun tuvalatleri öğretmenlerle ortak olarak kullanılıyordu.
Bir gün tenefüste sigara içmek için bir arkadaşımla lavobaya gittim.Arkadaşım bana gözcülük yapacak yani öğretmen gelirse haber verecekti.
Tuvaletlerin bulunduğu yerde talaşların koyulduğu ayrı bir kapı vardı merdivenlerle aşağıya inen,
sigarayı burada karanlıkta içmekteydim, şimdiki aklımla nasıl yaptım ya ateş düşüp de talaşlar yansa yangın çıksa diyorum...
Arkadaşım, ben aşağıda sigara içerken hocalarımızdan biri gelince bir şekilde bana duyuracaktı.
Ben aşağıdayken güzel hocamız Ümit Hanım geldi. Arkadaşım hocayla sohbet ederek bir şekilde bana hocamızın geldiğini belli etti.
Beni heyecan sardı. Hocamızın dersi yoksa uzun süren bir makyajı olacağını düşünerek dua etmeye başladım. Korktuğum başıma geldi ders zili çaldı arkadaşım iyi dersler hocam dedi ve gitti. Ben ise aşağıda karanlıkta talaşların içinde kalakaldım..
Hocam bakımlı güzel hoş bir bayan olduğu için en az 20 dakika süslenirdi ve öyle de oldu.
Nihayet sevgili hocam yaklaşık 20 dakika sonra kapının açılma kapanma sesinden anlaşılarak lavobadan çıktı.
Çıktı da ben derse geç kaldım yapacak bir şey yoktu artık.
Sınıfa gittim kapıyı çaldım ve içeri girdim. Ders matematik ve hocamız Kemal bey o zamanlar genç bir öğretmen olarak kızlar tarafından beğenilirdi.
Haklı olarak, hayırdır diyerek bu saate kadar nerede olduğumu sordu ve ben kendisine özür dileyerek bağırsaklarımın bozulduğunu o yüzden derse geç kaldığımı söyledim..
Hiç unutmuyorum sınıfın ortasında erkek arkadaşlarımın önünde genç ve erkek bir öğretmene bunu söyledim ve o gün kimseyle konuşmadım, çok utandım...
İkinci olarak paylaşmak istediğim anı ise bana göre çok şeyler anlatıyor...
Okulumuzun kapısından içeri girerken öğretmenlerimiz kılık kıyafet ve saç kontrölü yaparlardı o zamanlar..
Yukarıda bahsettiğim bayan hocam kız öğrencileri, fizik dersine giren bir başka erkek hocamız da erkek öğrencileri kontrol etmekteydi.
Bayan hocamız hiç bir şey demezken erkekleri kontrol eden hocamız bana gözlerindeki sürmeyi çıkar öyle gel dedi.. Ben itiraz ettim '' Hocam gözümde sürme yok dedim'' Evet esmer biri olduğum için gözlerim kendiliğinden sürmeli gibi duruyordu ama kendisi buna inanmadı.
Bilmiyorum bu yazıyı okursa ne der ama o zamanlar bu hocamızla aramız pek iyi değildi sert çabuk kızan bir hocamızdı. Mecburen peki dedim ve lavobaya gittim 5 veya 6 dk bekledim ve geri geldim.
Hocamızın bana dediği, aferim böyle işte bir daha göürsem disipline veririm dedi...
Burada gülmek lazımdı ama o zamanlar gülmek yerine gıcık kapmıştım üzgünüm hocam..
Bu arada bu iki anımı da hocalarımla güzel bir sohbet arasın da kendilerine paylaştım ve birlikte güldük..
Gelelim bu güne ben hocalarımla görüşüyorum hepsini çok seviyorum o zaman durum belki de bunu gerektiriyordu bilemedim yorum sizin...
Bu gün çekinerek yaklaştığımız hocalarımızla dost arkadaş, abi, abla yaklaşımı içerisinde kendileri ile görüşmekteyim. Hepsine saygılarımı ve sevgilerimi yolluyorum..
Eğitim ve öğretim hayatımızda büyük yere sahip olan öğretmenlerimize çok şey borçluyuz...
Saygılarımla,
Gülnur...
7 Temmuz 2017 Cuma
ADAM OLMAK
Adam olmak deyimini sıkça duyarız. Bununla ilgili bir çok deyimde vardır. Örneğin ''Kalıbına bakınca seni adam sanmıştım '' gibi...
Adam olmak kimine göre güç,kimine göre para,kimine göre erkeklik...
Öyle kolay değil adam olabilmek. Adam olmak ne güç,ne para,ne de en tepede olmaktır.
Ne yaşla ne güçle ne de zenginlikle alakası yok adam olmanın...
Verilere bakıldığı zaman erkek sayısı kadınlara oranla biraz daha fazlaymış ülkemizde.
İşte tam da burada aklıma gelen acaba bunların kaçı adam olduğu(!) Bu daha önemli..
Baktığımızda, etrafta adam olan sayı düşük diye düşünüyorum, gözlemlediklerime göre..
Öyle kolay iş değil adam olmak...!
Büyüdüğünü görünce Anaların dediği gibi '' bak kocaman adam oldun artık.'' sözü ile olunmuyor adam.
Okul bitirmekle de diploma sahibi olamakla da adam olunmuyor. ''Okumak cahilliği alır, eşeklik baki kalır'' boşuna denmemiş eskiler...
Etrafa baktığımızda yetişkin fakat Adam olamamış bir sürü erkek var.
Adam olmak bir erkeğin yükselebileceği en büyük yer..Bunun koltukla makamla alakası yok bu başka bir mertebe, en yüksek mertebe..
O yüzdendir ki adam olanı görmek,bilmek,duymak bulmak zor oluyor bu devirde...
İnsan adam olanla arkadaş olmayı istiyor,adam olana aşık olmak istiyor veya dost olmak istiyor ama gerçekten bunu bulmak çok zor..
İnsan adam sandığı kişi tarafından hayal kırıklığına uğruyor..
Tabi ki her erkeği de adam yerine koymamak lazım ki hayal kırıklığı olmasın..
İşte bu nokta da adam olanla adam olmayanı, yani adamla bir erkeği, nasıl ayırt etmek lazım sorusu geliyor akla;
Önce şunu bilmek gerekir, erkek erkektir ama her erkek adam değildir. Bu bir cinsiyet meselesi değil karakter meselesidir. Demek ki karakterini anlamak tanımak lazım önce..
Örneğin zor olan konuları konuşmaktan kaçmamalı adam dediğin,yüzleşmesi gerektiği yerde yüzleşebilmeli,özür dilemesi gerektiği yerde dileyebilmeli, kompleksli olmamalı..
Erkeklerin kaşı gözü çok oynar, ne istediğini bilmez, maymun iştahlıdır. Savaşması gerektiğinde savaşmaz, kaçar ve kolay vazgeçer.Adam olan tam tersine ne istediğini bilir mücadele eder..
Bazı erkekler için sadece cinsellik öndedir..Kadınları cinsel obje gibi görür, kalbi atsın yeter diye düşünür.Eğlencenin peşinde olmayı tercih eder..Yürekli olmak onun için o kadar da önemli değildir..Adam olanda ise önce yürekli olmak ve vicdanlı olmak gelir. Kadında dış görünüş dışında başka özellikler arar.
Erkek verdiği sözün arkasında durmayabilir, sözleri tutarsızdır.Adam olan sözünün arkasında durur. Erkek söz verir adam ise tutar!
Adam gerekeni yapar erkek istediğini...
Adam sevmenin emek işi olduğunu bilir aslında insan emek vermeden birini sevemez..Bu yüzdendir ki her önüne gelene seni seviyorum diyemez.Tıpkı uzun zaman geçmeden dost olunamayacağı ve Yeni tanıştığı birine dostum denilmeyeceği gibi...
Bunları iyi ayırt etmek lazım ki hayal kırıklığı olmasın...ne dersiniz ?
İşin özetini yapmak gerekirse,Adam olmak zordur aslında ama uğraşmalı adam olmak için
çünkü kadınlar kaç tane erkek tanıdım, kaç tane hayatıma girdi diye saymazlar,kaç tane adam tanıdım hayatımda diye sayarlar...
Bazen de baktığınızda adam sandıklarımız adam çıkmıyor bu da ayırt edilmesi zor olan tipler ve en tehlikeli olanlardır..
Adam olmanın kişinin boyu posu giyimi ve makamı ile de hiç alakası yoktur..
Ne demiş Hz. Mevlana;
'' Nice insanlar gördüm üzerinde elbise yok,nice elbiseler gördüm içinde insan yok..''
Gülnur Eskici
Kaydol:
Yorumlar (Atom)