25 Kasım 2018 Pazar

25 Kasım

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü
Dominik Cumhuriyetinde 25 Kasım 1960 yılında 3 kız kardeşin tecavüz edilerek vahşice öldürülmesi tüm Dünya'da yankı uyandırdı. Bu olaydan sonra kadına şiddete karşı toplumda farkındalık yaratmak amacı ile 1999 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 25 Kasım'ı "Kadına Şiddete Karşı Mücadele Günü" ilan etti. Her yıl Dünya'da ve ülkemizde kutlanıyor. Kadına Şiddete Karşı yasalar neredeyse tüm Dünya'da ve ülkemizde sadece kağıt üzerinde kalmaya devam etmekte.

Dünya Sağlık Örgütü istatistiklerine göre, dünyadaki üç kadından biri ya fiziksel ya da cinsel saldırıyla ve tacizle en az bir kere karşı karşıya kalıyor. Kültür seviyesi düşen ülkelerde bu durumu adli makamlara bildirmek gittikçe azalmakta...

2017 yılında erkekler tarafından 409 kadın öldürüldü, 387 çocuk istismar edildi, 332 kadın cinsel saldırıya uğradı. Uzaklaştırma kararı olmasına rağmen eşi tarafından birçok kadın öldürüldü.

Bazı ağaçlarda ve duraklarda 363 yazıldığını görüyoruz. Nedir bu 363?

2018 yılının kasım ayında Beşiktaş'da Kadın Cinayetleri Platformu'nun yaptığı araştırmalarda 363 kadın öldürüldü. Çok üzücü...

363;
Kadın demek,
Cinayet demek,
Yok edilen yarın demek,
Hayal demek,
Umut demek,
Acının sayısı demek,
Yasaların kağıt üzerinde kalması demek,
Sözün bitmesi demek...

Cezalar kağıt üzerinde kaldıkça, erkek hakimler tarafından iyi hal indirimi yapılmasına uygun yasalar var oldukça ve cezalar artmadıkça Dünyaca 25 Kasım'da "Kadına Yönelik Şiddete Hayır!" demek ne kadar boş ne kadar üzücü geliyor bana...

Ben kendi adıma erkeklerden destek gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Tabi ki erkeklerden destek veren var ama baktığımızda bu sayı az... Bu sayının kadınlardan daha fazla olduğunu görmek bence farkındalık açısından daha dikkat çekici olacaktır.

Neler yapılabilir?
Kadının eğitimi ve çalışması desteklenmeli,
Ekonomik olarak güçsüz kadınların meslek sahibi olmaları için çalışmalar yapılmalı ve desteklenmeli,
Bu konuda toplum biliçlendirilmeli,
Şiddete maruz kalan kadınların sığınacağı ve kendini güvende hissedeceği kurumlar oluşturulmalı...

“Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.” 
ATATÜRK

Dünyada her şey kadının eseridir.

Gülnur.

4 Şubat 2018 Pazar

İMECE USULÜ İYİLİK

Bugün size fotoğraflarını çekmek için gittiğim İstanbul'un tarihi semti Balatta rastladığım ve sonrasında ara sıra gitmeye gayret gösterdiğim toplamda 28 metrekare olan 3 katlı bir evden bahsetmek istiyorum.

Bu ev ihtiyaç sahipleri için karşılıksız çıkarsız iyilik yapılacağını dünyaya göstermek amacıyla Murat ve Sinem Asilcan çifti tarafından kurulmuş. Çok da iyi olmuş bence.

Bu evin ve kafenin ismi ve konsepti Yüzüklerin Efendisi romanından. ''Hobbit House''
Bu küçük evde 7/24 açık bir gardırop, kitap okuyabilmeleri için bir kütüphane ve özellikle yoksul çocukların yemek yiyebilmeleri için açık mutfak bulunmakta...

Bu gardrobun adı ''Paylaş Kurtul''.. Balat'da kurulan bu küçük ev ''Hobbit House'' ihtiyaç sahiplerinin  giyecek sorunlarını çözmeye çalışmakta. Sizler de buraya kullanmadığınız giyeceklerinizi götürebilirsiniz. Eğer uzaktaysanız kargo ile de gönderebilirsiniz.

Girişte ilgimi çeken bir açık kütüphane var. Bu gerçekten çok hoşuma gitti. Bence okumak çok önemli, okuyan çocuk gelişir, okuyan insan karşısındaki kişiyi daha iyi anlar ve kendini de iyi ifade eder. Okuma oranı git gide düşen ülkemizde böyle bir kütüphane küçük de olsa güzel bir hizmet olmuş. Çocukların okumaları için yapılmış olan bu kütüphane 7/24 açık. Yeni proje olarak sokak hayvanlarına mama yardımını da eklemişler. Roman, ders kitabı v.b. bir çok kitap bağışını, mama bağışını, kıyafet bağışını buraya yapabilirsiniz... Paylaşmak güzeldir! Bunların dışında çay, kahve içerek ve kahvaltı yaparak da destek olabilirsiniz. Bu küçük evin mutfağı da ihtiyaç sahiplerine açık. Hobbit House Ütopya Çocuk Aş evi gönüllü ailesi ise Sevgili Maria ve eşi Rıza Bey.

Burada çocuklar çok mutlu ve ben bunu onlarla sohbet ederken gözlerinin içinde gördüm. Yiyecek,giysi ve kitaplarınızı bıraktığınız da ihtiyaç sahibi ailelere ücretsiz olarak dağıtılıyor sokaktan geçenler ücretsiz su içebiliyor. Sahipsiz sokak hayvanlarına mama veriliyor bundan daha güzel ne olabilir diye düşündüm birden.
Gönüllü öğretmenler çocuklarla resim yapıyor, müzik ve tiyatro çalışıyor. Onlara da helal olsun demeden edemeyeceğim.

Siz de çocukların yüzünü güldürmek ve onları mutlu etmek isterseniz 2. el kıyafetlerinizi, kitaplarınızı, oyuncaklarınızı ve defter kalem gibi kırtasiye götürebilirsiniz ya  da Hobbit House Balat'da kahvaltı yaparak destek olabilirsiniz. Unutmayın hayat paylaştıkça güzelleşir. Sizin için çöp olan başkasının hayatında hazineye dönüşebilir.

Mutluluk bazen 50 kuruştur kimine trilyon yetmezken..

İyi bir vicdan en iyi yastıktır...

Sevgiyle Kalın

Gülnur...