Dominik Cumhuriyetinde 25 Kasım 1960 yılında 3 kız kardeşin tecavüz edilerek vahşice öldürülmesi tüm Dünya'da yankı uyandırdı. Bu olaydan sonra kadına şiddete karşı toplumda farkındalık yaratmak amacı ile 1999 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 25 Kasım'ı "Kadına Şiddete Karşı Mücadele Günü" ilan etti. Her yıl Dünya'da ve ülkemizde kutlanıyor. Kadına Şiddete Karşı yasalar neredeyse tüm Dünya'da ve ülkemizde sadece kağıt üzerinde kalmaya devam etmekte.
Dünya Sağlık Örgütü istatistiklerine göre, dünyadaki üç kadından biri ya fiziksel ya da cinsel saldırıyla ve tacizle en az bir kere karşı karşıya kalıyor. Kültür seviyesi düşen ülkelerde bu durumu adli makamlara bildirmek gittikçe azalmakta...
2017 yılında erkekler tarafından 409 kadın öldürüldü, 387 çocuk istismar edildi, 332 kadın cinsel saldırıya uğradı. Uzaklaştırma kararı olmasına rağmen eşi tarafından birçok kadın öldürüldü.
Bazı ağaçlarda ve duraklarda 363 yazıldığını görüyoruz. Nedir bu 363?
2018 yılının kasım ayında Beşiktaş'da Kadın Cinayetleri Platformu'nun yaptığı araştırmalarda 363 kadın öldürüldü. Çok üzücü...
363;
Kadın demek,
Cinayet demek,
Yok edilen yarın demek,
Hayal demek,
Umut demek,
Acının sayısı demek,
Yasaların kağıt üzerinde kalması demek,
Sözün bitmesi demek...
2025 yılına geldiğimizde de maalesef manzara değişmedi. Kadın Cinayetleri Platformu’nun son raporlarına göre, bu yıl yine yüzlerce kadın öldürüldü; pek çoğu defalarca yardım istemesine rağmen korunamadı. Uzaklaştırma kararları kağıt üzerinde dururken, gerçek hayatta kadınlar yalnız bırakıldı. Yıllar geçiyor, yasalar değişiyor ama bir kadının “korkuyorum” dediğinde hâlâ güvende olamaması, toplum olarak hepimize yazılmış acı bir not gibi duruyor. Rakamlar her yıl değişse de gerçeğin ağırlığı hep aynı: Kadınlar hâlâ korunamıyor.
Cezalar kağıt üzerinde kaldıkça, erkek hakimler tarafından iyi hal indirimi yapılmasına uygun yasalar var oldukça ve cezalar artmadıkça Dünyaca 25 Kasım'da "Kadına Yönelik Şiddete Hayır!" demek ne kadar boş ne kadar üzücü geliyor bana...
Ben kendi adıma erkeklerden destek gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Tabi ki erkeklerden destek veren var ama baktığımızda bu sayı az... Bu sayının kadınlardan daha fazla olduğunu görmek bence farkındalık açısından daha dikkat çekici olacaktır.
Neler yapılabilir?
Kadının eğitimi ve çalışması desteklenmeli,
Ekonomik olarak güçsüz kadınların meslek sahibi olmaları için çalışmalar yapılmalı ve desteklenmeli,
Bu konuda toplum biliçlendirilmeli,
Şiddete maruz kalan kadınların sığınacağı ve kendini güvende hissedeceği kurumlar oluşturulmalı...
“Bir kadının yaşam hakkı tartışılamayacak kadar kutsaldır; kadınları koruyamadığımız her gün, insanlığımız biraz daha eksiliyor.”
Dünyada her şey kadının eseridir.
Gülnur
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder