“Çekirge Bir Sıçrar…”
Derler ki, çekirge bir sıçrar, iki sıçrar…
Belki üç, belki beş…
Ama hayat bir yerden sonra “yeter” demeyi öğretir.Kimse sonsuz kez sıçrayamaz yalanla, hileyle, kaçışla.
Bazıları hatalarının üstünü örtmekte ustadır.
Bazıları hep ikinci bir şans bulur.
Ve bazıları, o şansları kullanırken arkasında birilerinin kalbini bırakır, kırar, yorar…
Bazı insanlar, yaptıkları hataları, gizledikleri gerçekleri ya da verdikleri sözlere rağmen sürdürdükleri samimiyetle örtüşmeyen davranışlarını sürdürmeye devam eder.
Bir süreliğine her şey yolunda gibi görünür. Hiçbir şey fark edilmemiş, kimse zarar görmemiş gibi…
Ama unutma; sıçrayan yorulur, bekleyen güçlenir. Göz yumduğun değil, göz yumduğunu zanneden kaybeder aslında.
Hayat, sıçramanın değil, dürüstçe durmanın kazandırdığı bir yoldur.
Bekleyenler, susanlar, görüp görmezden gelenler vardır bu hikâyede. Onlar çoğu zaman sabırsız, zayıf ya da pasif sanılır. Oysa sabreden, izleyen ve anlamak isteyenler sadece zamana güvenenlerdir. Ve zaman, gerçeği ustalıkla ortaya çıkarır.
Bir ilişkide, bir arkadaşlıkta ya da hayata karşı alınan tutumlarda kaçmak, üstünü örtmek, ertelemek, ancak belirli bir yere kadar işe yarar.
Çünkü hayat, eninde sonunda dürüstçe duranla, sürekli sıçrayanı ayırt etmeyi bilir.
Çekirge sıçrar…
Ama her sıçrayış biraz daha yorar. Ve yorgunluk, bir gün mutlaka durmaya mecbur bırakır.
O gün geldiğinde, sıçrayarak geçilen her durak, bir pişmanlık satırına dönüşebilir...
Gülnur 🌹